KOP İdaresi Başkanı Dr. Murat Karakoyunlu, doğru, planlı ve verimli tarımsal üretim için, değişen iklim koşullarına hızlı adapte olunması gerektiğini belirterek, insanoğlunun suya, gıdaya ve verimli üretime olan ihtiyacının karşılanabilmesi için kapsayıcı, yerinde ve planlı yöntemlerin uygulanmasının büyük önem taşıdığını söyledi.

Konya’da düzenlenen İklim Değişikliği ve Şehirlerin Geleceği konulu çalıştayında konuşan Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Dr. Murat Karakoyunlu, Bölge Kalkınma İdarelerinin iklim değişikliğine yönelik misyonlarına dair bilgiler paylaştığı katılımcılara; iklim değişikliği gerçeğinin etkilerini en aza indirmek adına, toprak ve su yönetimi, modern ve alternatif üretim çeşitlerinin geliştirilmesi, yerinde üretim ve tüketim mekanizmalarının iyileştirilmesi, verimlilik gibi konuların şehirler ve bağlı taşra alanlarla birlikte bir bütün olarak ele alınması ve bu sayede bölgeler arası eşitsizliklerin giderilmesi gerektiğine ilişkin görüşlerini paylaştı.

“Su Yönetiminin Olmazsa Olmazı Kapalı Sistemler”

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının(STB) bağlı bir kuruluşu olarak hizmet veren KOP Bölge Kalkınma İdaresi’nin kalkınma odaklı faaliyetlerine çok sektörlü projelerle destek verdiğini ifade eden KOP Başkanı Dr. Karakoyunlu, “Bakanımız Sayın M. Fatih Kacır’ın meclis çalışmaları esnasında vurguladığı şekliyle KOP Bölge Kalkınma İdaresinin önümüzdeki dönemdeki öncelikli misyonu, su ve verimlilik olacaktır” diyerek odağında bu iki temanın olduğu KOP İdaresinin, modern tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması, üretimde yaşanan dar boğazların giderilmesi ve tüm bu faaliyetlerin iklim değişikliği ve etkilerinin en aza indirilmesini amaçlayan bir plan dahilinde gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu ifade etti.

İklim değişikliğinin bölgenin yapısal sorunları ile birleştiğinde çok daha yıkıcı sonuçlara neden olabileceğini hatırlatan Başkan Dr. Karakoyunlu, “Bu kapsamda, devletimizin merkezde oluşturmuş olduğu politikalar ölçeğinde geliştirilen makro çözümler idarelerimiz aracılığı ile yerelde de desteklenmekte, küçük dokunuşların giderdiği dar boğazlar ile sorunlara yerinde çözümler geliştirilmektedir. Bu doğrultuda İdaremizin almış olduğu tedbirler toprak ve su yönetimi, tarımsal üretim, hayvancılık, enerji ve sanayi ile beşerî kapasitenin geliştirilmesi esaslı olarak 4 ana başlıkta yürütülmektedir. Büyük çoğunluğu kapalı havza olan bölge genelinde su potansiyelinin değerlendirilmesi ve verimli kullanımını esas alıyoruz. Tarım alanlarında suyun daha etkin kullanılabilmesi adına boşa akan su kaynaklarının değerlendirilmesi ve mevcut açık su kanallarının kapalı sistemlere çevrilmesi sayesinde suyumuza sahip çıkıyoruz. Bölgemiz için suyun her damlası önemlidir. Bu sebeple buharlaşmadan, kanal içi kayıplara kadar her noktaya dikkat ediyor, suyun hem çevresel etkilerden hem de yönetimsel eksikliklerden zarar görmemesi adına küçük ölçekli projelerle kalkınmayı destekliyoruz” dedi.

Kalkınma ve büyümenin iki farklı kavram olduğuna dikkat çeken Dr. Karakoyunlu, “Devletimizin belirlemiş olduğu misyon çerçevesinde kalkınma odaklı bir faaliyet yürüterek, ülkemizin elde ettiği refahın toplumun geneline yayılmasına çalışıyoruz. Bu amaçla iklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek amacıyla, sulama dışında da projeler tatbik ediyoruz. Bölgede yaygınlaştırmaya çalıştığımız erken uyarı sistemleri sayesinde üreticilerimizin, iklimsel koşullara ve bitki zararlılarına karşı önceden tedbir almalarını sağlayacak projeleri önceliyoruz. Bu tedbirler kaliteli ürün tüketmemize vesile olduğu gibi ülkemizin ihracat potansiyelini de kuvvetlendiriyor ve pestisit kalıntısı gibi ihracatı engelleyecek unsurların asgariye indirilmesine katkıda bulunuyoruz. Üretim her alanda önemli, hayvancılık yapan bir sürü yöneticisinin, çobanın günde ortalama 7 litre su içen bir koyun için kuyudan su çektiğini düşünün, 100 koyunu olan bir çoban için bu işlemin karşılığı günde 700 litre su çekmek demek ki küçük başta yüz sayısı çok alelade bir rakam. Harcanan kas gücünü bir düşünün. Üretimin ne denli önemli olduğunu görmek ve bunun için çaba harcayan bu insanlara saygı duymak zorundayız. Bölge Kalkınma İdaresi olarak, üretim için varını yoğunu ortaya koyan, her şartta çözüm üretmeye çalışan insanlarımızın işlerini kolaylaştırmak en temel vazifemiz. Nitekim devlet olarak bir bütün halinde bu olaylara yaklaşıyoruz. Elbette ki bölgemizde DSİ Bölge müdürlüklerimiz, Tarım, Milli Eğitim, Sanayi ve Teknoloji, Aile ve Sosyal Politikalar gibi bölge kurumlarımız Kaymakamlıklarımız Valiliklerimiz ve Belediyeler ile sağladığımız iş birliklerinin katkısı yadsınamaz.” diye konuştu.

“İdaremizin oluşturduğu bölgesel kalkınma modeli kapsamında, iklim değişikliği etkilerinin giderilmesine yönelik tedbirlerin yanında tetikleyici unsurları da asgariye indirmeye çalışıyoruz” diyen Başkan Dr. Karakoyunlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu uygulamalardan en önemlisi yerinde üretim ve yerinde tüketim koşullarının desteklenmesidir. Şehrin ihtiyacını, şehrin imkanları ile çözmeyi amaçlayan projelerle lojistik maliyetlerini azaltıyor, kırsalda yaşayan insanlarımızın iş imkanlarını artırıyor ve üretime katılımlarını teşvik ederek göç ve benzeri sosyal problemleri de asgariye indirmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda sanayinin üretim esnasında karşılaştığı enerji sorunlarına ilişkin tedbirler almak ve verimliliği sağlamak ta çalışma konularımız arasındadır. Kamu binaları ve sanayi sektörünün enerji kayıp ve kaçaklarını tespit etmeye yönelik olarak geliştirmiş olduğumuz verimlilik projeleri kapsamında son 8 ayda tespit ettiğimiz kayıp ve kaçak miktarının Karaman ilinin tüm sokak aydınlatmasının yüzde 49’una tekabül ettiği gibi bir gerçekle karşı karşıyayız. Aslında bu noktada tasarruftan değil verimlilikten bahsediyoruz. Bölge Kalkınma İdaresi olarak biz, tüm bu çözüm önerilerini bir plan ve program dahilinde gerçekleştirmeye çalışırken temelde farkındalığı da önemsiyoruz. Ülke bizim, bölge bizim ve hep birlikte kalkınmak zorundayız.”

Konuşmaların ardından KOP Başkanı Dr. Murat Karakoyunlu’ya ilkokul öğrencilerinin enerji verimliliği

konusunda çizdikleri bir tablo hediye edildi.